Diploma soruşturmasında gerçek ne? İmamoğlu’nun avukatları iddialara yanıt verdi

0
745933image1jpg-mrhWKL6McU6I3e4yEyHHSQ.jpg


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açılan diploma soruşturmasıyla ilgili bugün açıklama yapılacağı duyurulmuştu.

İmamoğlu’nun avukatları Adem Sözüer ve Mehmet Pehlivan, diploma soruşturmasıyla ilgili açıklama yaptı. Prof. Dr. Adem Sözüer’in yaptığı açıklamadan öne çıkanlar şöyle: 

“Geçişinde bir sorun yok. O zamanki mevzuat için bir sorun yok. Çalışkan öğrenciler için bu hak tanınıyor. Komisyonlar karar veriyor. Orada da bir sorun yok. Not ortalamasına da bakılıyor, orada da sorun yok. Başvuruda da koşullarda da sorun yok. İlan açılmış başvurmuş, derslerini verip mezun olmuş. Bu nasıl ceza hukuku meselesi yapılıyor?”

Başvuruda, koşullarda geçişte bir sorun yok. Ekrem Bey, fakülteye girmiş dersleri almış mezun olmuş. o zaman nasıl bir soruşturma açılıyor? O zaman nasıl bir soruşturma yapılıyor? Yine bir olmayan kanun uygulamasıyla karşı karşıya mıyız? “

Mehmet Pehlivan’ın açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle: 

“5 Eylül 1988’de Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne giriyor. 1990’da Milliyet gazetesinde üniversitelerin yatay geçiş ilanları veriyor. İlanda, 1990-91 eğitim-öğretim yılında yatay geçiş ile kabul edilecek öğrencilere dair koşullar veriliyor. İlanda İstanbul Üniversitesi de var ve Ekrem Bey başvuruyor.

“HEM BELGELİ HEM YASAL BİR YATAY GEÇİŞ”

Başvuru tarihi, öğrencinin okuduğu üniversitedeki bütün sınavları başarmış olması ve not ortalamasının en az 60 olması gerektiğine dair bütün kriterleri karşılıyor. Sayın İmamoğlu’nun yata geçiş için not ortalaması 62,5’tur. İstanbul Üniversitesi bu kriterleri kafasına göre koymuyor. Bu kriterler tüm üniversitelere geçişte aynı. Hem belgeli hem de yasal bir yatay geçiş.

Başvurular üzerine fakültede yatay geçiş komisyonu kuruluyor. Yatay geçiş komisyonu, geçişin kabulünü yönetim kuruluna öneriyor. 12 Eylül 1990’da İstanbul Üniversitesi Yönetim kurulu toplanıyor ve aralarında Sayın İmamoğlu’nun da bulunduğu yatay geçişler onaylanıyor ve resmiyet kazanıyor. Komisyonun önerisi üzerine kabulü 51 kişi için yönetim kurulu veriyor. İmamoğlu 2 Ekim 1990’da İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme bölümüne kayıt oluyor ve 2. sınıf talebesi olarak başlıyor.  Okul takımında kalecilik yaptığını da arkadaşları olduğunu da herkes biliyor. Bu alan bazıları için gizemli olsa da sayın İmamoğlu için böyle bir gizem yok.

“TANINIRLIK ŞARTI ARANMASI MÜMKÜN DEĞİL”

YÖK’ün hazırladığı bir rapor var. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığın talebi üzerne hazırlanan rapor, İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönem için tüm şartları taşıdığını belirtiyor. YÖK, hazırladığı raporda İmamoğlu aleyhine hangi veriyi ortaya koyuyor? 18 Kasım 1991 tarihli YÖK yönetim kurulu kararına göre Girne Amerikan Üniersitesi YÖK tarafından tanınıyor ama Girne’deki kampüs tanınmıyor. İşin bam teli burası. Bir yatay geçiş işleminin hukuka uygun olup olmadığı, geçişin yapıldığı dönemdeki yasal mevzuat ile belirlenir. Sayın İmamığlu’nun yatay geçiş başvurusu Ağustos 1990’da. Yani YÖK’ün istismar edilen raporundan 1.5 sene önce. O dönem için tanınırlık ve denklik şartı getirilmiş değildir. Mevzuatta da buna dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle tanınırlık şartı aranması hukuken mümkün değildir. YÖK’ün tanıma ve denklik kuralı 1996’da getirilmiştir. 6 yıl sonra getirilen kuralı geriye yürütmek hukuken mümkün değildir.”

“BAŞSAAVCILIK, İMAMOĞLU’NU NEDEN İFADEYE DAVET ETTİĞİNİ YAZMIYOR”

Daha sonra tekrar sözü alan Adem Sözüer, şöyle konuştu:

“Belgelerin gerçekliği konusunda bir tartışma yok. İmamoğlu’nun hileli veya hukuka aykırı bir davranışı yok. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İmamoğlu’nu neden ifadeye davet ettiği yazmıyor. Normalde kanuna göre neyle suçlandığınız yazar. Burada yürütülen bir soruşturma deniyor. Bir fiil söylenmesi lazım ama anlaşılan bir suç tespit edilememiş. Böyle hukuka uygun işlemleri sorgulama yeri değildir savcılık.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir